Evimizdeki canımız; kedilerimiz
Eve bir kedi almaya karar verdin, sizinkileri kandırdın veya
kandırmak üzeresin... Dikkat! Büyük bir sorumluluk aldın... Farkında
mısın? Evet çok şirinler, ama bir o kadar da zorlar. Her şeyden önce,
bu aslında evlerinde herhangi bir evcil hayvan bakmaya karar verenlere
de en önemli uyarı, evine süs eşyası almıyorsun! Evine bir canlı alıyor
ve onunla yaşamaya karar veriyorsun. Üstelik bu canlı, etrafındaki
diğer canlılar gibi, isteklerini sözle ifade edemiyor. Dolayısıyla
istek ve ihtiyaçlarını anlamak zorundasın.
Bu uyarıdan
sonra kedilere özel diğer uyarılara devam edelim. Tuvalet
alışkanlıkları, o meşhur tırmalamaları, önüne gelen her şeyi eşeleme
merakı, tüy dökme problemleri... Tamam, çok göz korkutmayalım, her
şeyin bir çaresi var.Kediler dünyada bulunan en zeki hayvanlardan
biridir. Dolayısıyla çoğu kedi, eğitime olabildiğince açıktır.
Tuvalet
alışkanlığı için geniş bir kum kabına ihtiyaç var. Kumu koymadan önce
kaba bir naylon sermek, kabın temizliğinde sana yardımcı olacak bir
ipucu.
Kedilerimizin tırnakları bildiğin gibi sivri ve zarar
vericidir. Ama bir yandan da onların savunma araçlarıdır, doğaları
gereği. Bu yüzden kesilmektense, veterinere sadece sivrilen bölümlerini
almasını söylemen yeterli olacaktır. Oyuncu kedilerimiz için evde
trmalayabileceği, birlikte yuvarlanabileceği, ses çıkaran birçok
oyuncak alman, hem kedinin iyi vakit geçirmesi, hem de ev eşyalarının
zarar görmemesi için iyi bir yoldur.
Kediciklerimiz gene
doğaları gereği tüy dökerler. Mevsimine göre çok döktükleri de olur.
Kötü haber, tüy dökmelerini hiçbir zaman tamamen durdurmak mümkün
değil. İyi haber, doğru bir yaklaşımla, en aza indirmek mümkün. “Nedir
bu en aza indirmenin yolları?” dersen; onu düzenli olarak taramak, tüy
ile ilgili vitaminleri vermek, doğru beslemek ve gerekiyorsa traş
ettirmek.
Traş, özellikle yaz mevsiminde, kedinin de
rahatlaması açısından en iyi çare. Ayrıca ilginçtir ki, evin
sıcaklığının fazla oluşu ve aydınlığın fazla oluşu da, tüy dökülmesini
artıran etkenlermiş veterinerlerden öğrendiğimize göre... Alması
gerekenden fazla protein içeren yiyecekler, eksik vitamin almak gibi
beslenme sorunları da; tüy dökmesini artırıcı en önemli problemlerden.
Bir kedinin sağlıklı olup olmadığı, tüylerinden anlaşılır zaten. Parlak
tüyler her zaman sağlığın belirtisidir.
Beslenme demişken,
kediciklerimize başından hazır mama vermek ve onları buna alıştırmak,
sağlıkları açısından her zaman daha yararlıdır. Gıda ihtiyaçları
insanlarınkine benzemediğinden, evde yapılan mamalar yetersiz
kalabilir. Veterinerine danışarak, kedinin yaşına, cinsine uygun olan,
profesyonelce hazırlanmış hazır mamalardan almalısın.
Kedin
bazen öksürerek kusar ve bir tüy yumağı çıkarırsa, şaşırma ve korkma...
Yalanmayı seven kediler fazla miktarda tüy yutarlar ve bir kısmını
sindiremeyerek, zaman zaman dışarı atarlar. Bu, kedinin sağlıksız
olduğunu göstermez, sağlıklı kedilerin de yaptığı bir harekettir. Ama
elbette, bu durum sıklaşır ve kedini rahatsız ettiğini düşünürsen,
veterinere danışmakta bir sakınca yoktur elbet.
Bir kedi
ortalama 12-15 yıl arası yaşar. Ama daha uzun yaşaması da elbette
mümkündür. Sağlıklı ve iyi bakılmış kedilerin, 20-22 yaşına kadar
yaşadığı görülmüştür. Bir yaşını doldurmuş bir kedi, insanlarla
kıyaslarsak, 10-12 yaşında bir çocukla aynı yaşta sayılır. Doğduktan
sonraki ilk 6 hafta, kedi anne sütüne muhtaçtır. Çocukluk dönemi,
kedilerin en azgın dönemleridir. Devamlı oyun oynamak ve etrafı tanımak
isterler. Isırmak ve tırmalamaya en çok bu dönemde ihtiyaç duyarlar.
Kediler, en zengin besinleri ve en temel aşıları bu dönemde
almalıdırlar.
1-6 yaş arası, kedin artık bir yetişkindir. Bir
kedinin kişiliği tam bu dönemde gelişir. Kediler çok sokulgan
değillerdir. Belirli bir soğuklukları ve uzaklıkları vardır. Her
istendiğinde gelmez, her denileni yapmazlar. Özgürlüklerine düşkün
hayvanlardır. Bu özellikleriyle köpeklerden oldukça farklıdırlar. Köpek
gibi, oyuncu ve sevgi dolu değillerdir. Ağırbaşlı ve karizmatiktirler.
Bu özelliklerini, yetişkinlik dönemlerinde iyice oturturlar. Eğlenceyi
gene severler, oyuncaklarıyla oynamaktan, yaramazlık yapmaktan
hoşlanırlar, ama elbette küçüklük dönemindeki kadar değil. 7 yaşından
sonra kedin, artık yaşlı bir kedidir. Eğlence, her zaman onun için
vazgeçilmez olacaktır, insanlar gibi bir ağırlık olmaz pek kedilerde,
ama fiziksel sıkıntılar ve hastalıklar elbette ki baş gösterir. Yaşlı
kediler, yemek konusunda iyice seçici olmaya başlarlar. Bu yüzden
veterineri ile sık sık görüşmekte fayda vardır. Su ihtiyacı, yaşlı
kedilerde çok daha fazla olur. Dolayısıyla bu dönemde bol bol su
içmelerine dikkat etmek, hatta kuru mamadan çok, yaş mamalara geçmek
onlar için çok daha iyi olacaktır.
Basit ama önemli uyarılar:
•
Kedini evde yalnız bırakmak zorundaysan, mutlaka yemeğini, suyunu,
oyuncaklarını görünür yerlere koy ve sakın üç günden fazla onu yalnız
bırakma.
• Süt, kedinin pek sevdiği bir içecektir ve kedilere
sıklıkla verilir. Ama süt, sindirimi zor bir içecek olduğu için, biraz
suyla karıştırarak vermek veya çok sık vermemek, daha iyi olacaktır.
Ayrıca bir içecek olarak süt, asla suyun yerini tutmaz. Kedinin su
kabını kısa aralıklarla tazelemelisin.
• Mutfakta üzeri açık
yemek bırakmamaya özen göstermek lazım. Kediler meraklıdır, hele ki
sıcak yemek varsa, tehlikeli olaylara sebebiyet verebiliriz.
•
Mutfakta bıçak ve benzeri kesici aletleri de açıkta bırakmamakta fayda
var. Meraklı kedimiz hem oynamak isteyip kendini yaralayabilir, hem de
kullanıyor olduğumuz eşyalarımızı, istemeden kirletebilir.
•
Mutfak ve banyodaki makinelerimizin kapaklarının da kapalı durması iyi
olur. Küçük şakacılar, içlerine girmek isteyebilir.
• Kedilerimizin o güzel tüylerini sıkça taramayı ihmal etmeyelim!
• Kulak temizlikleri için pamuk topları veya uçları pamuklu çubuklar idealdir. Böylelikle iltihaplanmaları önleyebiliriz.
•
İran kedisi gibi yassı yüzlü kedilerin yüzleri, cinsleri gereği daha
özenli bir temizliğe ihtiyaç duyarlar. Özellikle göz çevresini her
zaman temiz tutmalısınız. Yumuşak ve ılık suya batırılmış bezlerle göz
etrafı silinirse, çok daha sağlıklı ve güzel bir kedimiz olacak.
•
Kediler sürprizlerden hiç hoşlanmazlar. Ani olaylar onları korkutur.
El çırpmak, ani bağırmalar, ani sesler kedinin içine kapanmasına ve
davranışlarının değişmesine yol açabilir. Ona güven veren sakin
ortamlar sunmalısın. Onlar huzuru severler. Hassastırlar, bizim fark
etmediğimiz birçok şeyi farkedebilirler ve bunlardan etkilenirler.